Burun yüzün orta bölgesinde bulunur ve bakıldığında yüzde ilk dikkati çeken yapıdır. Burnun şekli ve yüzdeki diğer yapılarla orantısı, estetik görünümü önemli ölçüde etkilemektedir.
Tam da bu nedenle günümüzde Rinoplasti yani Burun Estetiği Ameliyatı, sıklıkla başvurulan estetik cerrahi operasyonlardan biri haline gelmiştir. Aynı ameliyat sırasında, eğer varsa kıkırdak veya kemik eğrilikleri de düzeltilerek hem sağlıklı hem de estetik yapıda bir buruna sahip olunabilmektedir.
Estetik cerrahide en çok yapılan operasyonlardan olan Rinoplasti, kişiyi mutsuz eden burun görünümünü düzeltmeye yönelik yapılan bir ameliyattır. Bu işlemde ayrıca, hastanın nefes almasını engelleyen kemik ve kıkırdak eğrilikleri de (deviasyon) düzeltilebilmektedir.
Burun şeklinde aşağıdaki sorunlardan bir ya da birkaçı olması durumu, kişiyi mutsuz ederek ameliyat düşünmesine neden olur.
Burnun simetrik, orantılı, yüzün kalanıyla uyumlu ve doğal görünmesi beklenir. Güzel ve çekici burun iyi orantılanmış olmalıdır. Burnun hem yüzümüzle hem de kendi içinde oranlı olması yüz estetiği açısından önemlidir.
İdeal burnun tanımı yapmak için belli başlı ve birbirine yakın kriterlerden bahsedilmektedir. Oysa, en önemli kriter şüphesiz yüzün geri kalanıyla uyum içinde olan, abartılı görünmeyen ve doğal güzellikteki bir buruna sahip olmaktır.
Estetik açıdan ideal olan bir burun tasarımı yapılırken, burnun ucu, sırtı, kanatları ve burun deliklerinin de birbirleriyle orantılı ve uyumlu olması hedeflenir. Örneğin, kalkık burun güzeldir mantığıyla, fazlaca kaldırılmış bir burun ucu, burun deliklerinin içinin görülmesine sebep olur, dolayısıyla hiç de hoş olamayan bir sonuca götürür.
Burun estetiğinde beklenen en önemli sonuç, sağlık işlevlerini yitirmemiş, ameliyatlı olduğu hemen belli olmayan, doğal güzellikte bir burundur.
Diğer bir kişide görüp beğendiğiniz burun formu, sizin yüzünüzde hoşlanmayacağınız bir görüntü yaratabilir. Dolayısıyla tasarım ve uygulama tamamen kişiye özel olarak idealize edilmelidir.
Açık rinoplasti ameliyatında kesi, burnun orta direği olarak kabul edilen bölgeye uygulanır. Bu kesi bölgesinden burun derisi ve ardından kıkırdak doku kaldırılır. Burun fonksiyonlarına ya da burun yapısındaki bozukluklara bağlı olarak gerekli işlemler yapılır, kıkırdak doku ve deri yeniden burun orta direği üzerine yerleştirilir ve kesi kapatılarak ameliyat tamamlanır. Açık rinoplastinin tercih edilmesindeki neden tüm yapıların net bir şekilde görülebilmesi ile ameliyatta en iyi sonucu elde etmektir.
Kapalı rinoplastide burunda yapılacak işleme bağlı olarak çeşitli kesiler uygulanır, fakat kesiler burun deliğinin içinden uygulandığı için dış bölümden görünmez. Operasyon sonrasında meydana gelen şişlikler, kapalı rinoplasti ameliyatında daha kısa sürede ortadan kalkar.
İki tekniği karşılaştırırsak, açık rinoplastide doktor burun bölgesinin iç kısmına daha fazla hakim olur ve dolayısıyla daha net bir şekillendirme yapabilir ancak iyileşme süreci biraz daha uzun olabilir. Belli belirsiz de olsa hafif bir iz kalması olasıdır. Kapalı rinoplastide hekimin deneyimi çok önemlidir. Bu teknikte iyileşme süreci hasta için hem daha konforlu hem de daha kısadır. Aynı zamanda burun deliklerinin içinden yapılan bir işlem olduğundan iz kalmaz.
Hastanın konforu için genel anestezi tavsiye edilmekle birlikte vakaya göre lokal anesteziyle de gerçekleştirilen bu operasyon, ortalama 2-3 saat sürer.
Hastaların çoğu, burun estetiği ameliyatlarından sonra, bekledikleri kadar acı ve ağrı duyumsamadıklarını söylerler. Ameliyat sırasında buruna verilen ilaçlar sayesinde ameliyat sonrasında ağrı hissedilmemektedir.
Burun ameliyatı kızlarda 16, erkeklerde ise 18 yaşından sonra yapılan bir ameliyattır. Estetik operasyonlarda hastanın fiziksel özellikleri, yaşı, beklentileri, anatomik yapısı ve var olan sağlık sorunları dikkatlice değerlendirilmeli ve uygun hastaya uygun yöntem seçilmelidir. Operasyon hastaya özgü planlanmalıdır.
Özellikle burun ameliyatlarının yüze bütünsel yaklaşabilen ve burun fonksiyonel yapısını da onarabilecek olan estetik cerrahi uzmanları tarafından yapılması gereklidir.
Ameliyat öncesinde hastanın estetik cerrahiyi gerçekleştirecek doktor ve anestezi uzmanına kullanıldığı ilaçlar ve genel sağlık durumuyla ilgili bütün detayları bildirmesi gerekir.
Operasyon öncesinde üst solunum yolu enfeksiyonları, ateş, öksürük, boğaz ağrısı, karın ağrısı, grip, nezle, soğuk algınlığı ve uçuk durumları mutlaka doktora bildirilmelidir.
Operasyondan 1 hafta önce kan sulandırıcı ilaçlar, bitki çayları, balık yağları kullanımı durdurulmalı, özel bitkisel kür uygulamaları yapılmamalıdır. Sigara kullanımı iyileşme sürecini olumsuz etkileyeceğinden, ameliyattan 2-3 hafta öncesinde sınırlandırılması tavsiye edilir.
Burun estetiği fiyatları, ameliyatın gerçekleştiği hastaneye ve yapılacak işlemlere göre değişmektedir. Yapılacak işlemin niteliğine bağlı olarak ameliyat saatleri de uzamaktadır.
Sadece burun ucu estetiği yapılacak bir hastanın masraflarıyla ek olarak nefes alma fonksiyonuyla ilgili sorunları olan bir hastanın fiyatlandırması arasında fark bulunmaktadır.
Burun sırtındaki kemer, hastanın daha önce geçirilmiş bir burun ameliyatı olması, kaburgadan kemik alınarak yeni burun yapılması gibi farklı işlemler farklı fiyatlandırmalara neden olmaktadır.
Öncelikle hatırlamak gereken konu pahalı olanın en iyi, ucuz olanın en kötü olmadığıdır. Karar vermeden önce iyice araştırma yapmalı ve cerrahınızla doğru iletişimi kurabildiğinize emin olmalısınız.
Beklenen sonucun alınamadığı ya da sorunlu geçen bir burun ameliyatının ardından, bir revizyon ameliyatı geçirmek zorunda kalmak, maddi, manevi ve sıhhi açıdan asla istenmeyecek bir durumdur.
Her cerrahi operasyonda bazı riskler bulunur. Burun estetiğindeki risk oranı hastanın durumu, ameliyatta kullanılacak olan teknikler gibi faktörlere göre değişebilir. Operasyondan önce yapılacak tetkikler ve değerlendirmeler ile ameliyat öncesi ve sonrası kişinin dikkat etmesi gerekenler, risk faktörlerini ortadan kaldırmaya yarar.
Konusunda uzman ve deneyimli bir cerrah tarafından gerçekleştirildiğinde, hastanın da işbirliği yapmasıyla, koku ve nefes almanın hasara uğraması, enfeksiyon ve kanama riski, şekil bozukluğu gibi istenmeyen durumların önüne geçilmiş olur.
Burnun normalden çok küçük ya da çok büyük olması, fazla kemerli veya uzun olması, burun ucunun düşüklüğü, burun deliklerinin büyük veya asimetrik olması gibi durumlarda burun estetiğine ihtiyaç duyulabilir.
Ayrıca sonucundan memnun kalınmamış olan burun operasyonlarının ardından da düzeltme amaçlı revizyon ameliyatları yapılabilmektedir.
Burun estetiği ameliyatı için yaştan ziyade kas, kemik ve kıkırdak yapısının gelişimini tamamlamış olması önemlidir. Gelişim hızına göre değişmekle birlikte, yaklaşık 17-18 yaştan itibaren uygulanabilir.
Burnun yapısında ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir durum söz konusu ise, daha erken dönemde de çözüm olarak ameliyat düşünülebilir. Operasyon sonrasında, yaş ilerledikçe kemik gelişimi devam eder ve bunun sonucunda yenileme ameliyatı gerekebilir.
Burun estetiği ameliyatı için üst yaş sınırı yoktur. Bu noktada önemli olan, ameliyat olmaya ve anestezi almaya engel olacak bir sağlık sorununun bulunmaması şartıdır.
Burun estetiği planlanırken mutlaka kişiye özel bir yaklaşımda bulunmak gereklidir. Anatomik farklılıklar, cinsiyet farkı ve beklentiler göz önünde bulundurulmalıdır. Abartıya kaçmadan doğal ve güzel bir burun elde etmek için kadın ve erkeklerin tercihleri değişiklik gösterir.
Erkekler çoğunlukla karakteristik ve belirgin yapıda olan, düz ve düzgün hatlara sahip, ucu fazla kalkık olmayan, sonucunda feminen bir görüntü yaratmayacak tarzda bir buruna sahip olmayı tercih etmekteler.
Kadınlar ise çoğunlukla, düzgün bir kavise sahip, ucu hafif kalkık olan, fazla uzun olmayan ve ifadelerine erkeksi bir sertlik katmayacak incelikte bir burun yapısını idealize ederler. Bununla birlikte günümüzün değişen güzellik anlayışına göre, birçok kadın hafif kemerli ve düzgün hatlarıyla, fazla kısa ve kalkık olmayan yapısıyla, daha doğal görünümlü ve karakteristik bir buruna sahip olmayı tercih ediyor.
Genel olarak, erkek burnu ile kadın burnu arasında hem kemik yapısı hem de cilt kalınlığı bakımından fark olduğu için, ameliyat ve sonrasındaki iyileşme süreci de değişiklik gösterebilir. Fazla kalın olmayan bir deri yapısı burun estetiği açısından avantajlı kabul edilir.
Yüzünüzün çok önemli bir parçası olan burunla ilgili bir ameliyat planlıyorsanız, seçeceğiniz hekimin estetik anlayışı ve yeteneği, eğitimi, uzmanlığı, deneyimi, hangi teknikleri uyguladığı gibi kriterlere çok dikkat etmelisiniz.
Basılı ve görsel medyadan veya internet üzerinden arama yaparak, estetik plastik cerrahların web sitelerine, sosyal medya hesaplarına, yayınladıkları fotoğraflara, videolara, bilgilendirici yazılarına ulaşabilir, bunları inceleyip kıyaslayarak karar verebilirsiniz. Bazen referans yoluyla, tanıdıklarınızın deneyip tavsiye ettiği hekimlere başvurabilirsiniz.
Bu önemli karar öncesinde, hekiminizle sağlıklı ve tatmin edici bir iletişim kurabilmeniz önemlidir. Birkaç uzmana muayene olup görüş alarak, sizin için nasıl bir tasarım yapacağı, kullanacağı teknikler üzerine konuşup, daha önce gerçekleştirmiş olduğu ameliyatların sonuçlarını inceleyebilirsiniz. Doktorunuzun deneyimi ve hastaların memnuniyetini ölçmek için sağlıkla ilgili forum sitelerini inceleyebilirsiniz.
Burun tıkanıklığı ve beraberindeki birçok sağlıksız durum, burun kemik eğriliği ve burun eti büyümesinden kaynaklanıyor olabilir. İlaç tedavisi çoğu vakada kalıcı ve kesin çözüm değildir.
Günümüz tıbbında burun estetiği ameliyatıyla aynı anda ve tek seansta, burun kemik eğriliği ve burun eti operasyonunu gerçekleştirmek mümkündür. Böylece eş zamanlı olarak hem sağlıklı hem de estetik bir buruna sahip olunacaktır.
Sinüzit ameliyatı ile burun estetiği ameliyatı kolaylıkla bir arada gerçekleştirilebilir. Ancak hasta sinüzitin sebep olduğu ateşli ve akıntılı enfeksiyon döneminde ise, operasyon bu tablonun tedavisinden sonra uygulanmalıdır.
Burun estetiği operasyonu, hastanın talebine ve hekimin uygun görmesine bağlı olarak, kepçe kulak ameliyatı, çene estetiği, yağ dolgusu, göz kapağı estetiği gibi diğer estetik ameliyatlar ile birlikte gerçekleştirilebilir.
Kombine olarak gerçekleşen estetik operasyonlar sayesinde, birden fazla anestezi almamış ve zaman kazanmış olursunuz. Üst üste farklı iyileşme süreleri de yaşamanıza gerek kalmaz. Ayrıca maliyetler de belli oranda azalmış olur.
Burun estetiği için yapılan başvuruların büyük kısmında burun kemeri şikâyeti mevcuttur. Bu vakalarda burnun kemerini oluşturan kemik ve kıkırdaktaki fazlalık, duruma göre törpülenebilir veya çıkarılabilir.
Burun Kemeri Törpüleme ve Hump Reduction olarak da isimlendirilen bu yöntem, burnunda az miktarda kemer olan kişiler için, keski ya da kesici kullanmadan uygulanabilen daha basit bir operasyondur. Tek başına burun eğriliği gibi durumları düzeltmek için yeterli olmayacağından, klasik burun estetiği ameliyatının bir parçası olarak da uygulanabilir.
Gelişen tıbbi teknikler sayesinde, hasta açısından eskiye oranla çok daha rahat geçen, sonrasındaki iyileşme süreci daha kolay olan, usta ellerde çok güzel sonuçlar alınan ameliyatlardır.
Uzman açışından bakıldığında ise estetik plastik cerrahinin en zor operasyonlarından biri burun estetiği ameliyatıdır. Bunun sebebi hem estetik açıdan, hem sağlık açısından her kişiye özgü ayrı bir tasarım ve uygulama yapılması gereğidir.
Burun estetiği ameliyatlarında genel anestezi tercih edilir. Bunun ilk nedeni hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hastanın konforunu sağlamak, ağrı veya endişe ihtimalini bertaraf etmektir.
Ayrıca lokal anestezi uygulaması, operasyon sırasında doğal olarak geniz bölgesinde görülebilecek akıntının, nefes borusuna doğru sızması ihtimalini meydana getirir. Ancak kısa süreli, kanama ve sızıntı oluşmadan gerçekleşecek basit uygulamalar için lokal anesteziden faydalanılabilir.
Burun ucu estetiği burun sırtında kemer, eğrilik ya da tümsek gibi bir problem yoksa ve burun ucuna yapılacak olan ufak bir müdahaleyle estetik görünüm düzeltilebilecekse uygulanır.
Tipplasti yani halk arasında bilinen adıyla burun ucu estetiği, burun ucu düşüklüğü, burun ucu sivriliği, burun ucu genişliği gibi estetik sorunları düzeltmek amacıyla yapılan operasyonlara verilen addır.
Burun ucu estetiği operasyonu kısa sürer ve genellikle lokal anestezi uygulanarak yapılır. Operasyondan sonra çok hafif bir şişlik oluşabilir, genellikle morluk oluşmaz. İyileşme süresi diğer burun ameliyatlarına göre çok daha kısadır, kişi çok kısa bir dinlenme süresi sonrasında hemen normal hayatına dönebilir.
Burun estetiği ile ilgili çeşitli ameliyatsız estetik yöntemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Ameliyatsız burun estetiği olarak da bilinen burun dolgusu, cerrahi müdahale olmadan gerçekleştirilen burun şekli değişikliklerini ifade eder. Hyalüronik asit gibi cilde hacim kazandıran dolgu malzemeleriyle burun bölgesine uygun tekniklerle enjeksiyon yapılır. Bu prosedürde burundaki boşluklar, girintiler, kontur eksiklikleri ve asimetriler geçici olarak tedavi edilir. Belli zaman aralıklarında tekrar edilmesi gerekir.
Burnun dudakla birleşme bölgesi olan uç kısmına, kas içerisine botoks uygulanabilir. Botoksun etkisiyle kas gevşediği için burnun ucunda nispi bir yükselme sağlanır.
Plastik cerrahi operasyonlarında kullanılan dikiş ipiyle uygulanan bir işlemdir. Bu uygulama diğer uygulamalar kadar uzun süre kalıcılık sağlamaz.
Septum, burun boşluğunu ortadan ikiye ayıran, ön kısmı kıkırdak, arka kısmı kemikten oluşan ve mukoza ile kaplı kısımdır. Septum deviasyonu yani burun orta hattındaki bu kıkırdak veya kemik kısmın bir tarafa doğru eğik olması, nefes alma bozukluklarının sebeplerinden biridir. Buradaki eğrilik önde veya arkada olabilir. Hangi tarafa eğrilik varsa o taraftaki pasaj daralıp, nefes almakta güçlük yaşanmasına neden olmaktadır.
Burun eti ve septum eğrilikleri burun estetiği ile eş zamanlı olarak plastik cerrahlar tarafından ameliyat edilebilir.
Birçok ameliyatta var olan kanama riski Rinoplastide de mevcuttur. Ameliyat öncesi yapılacak tetkikler ile hastanın pıhtılaşma sorunu, yüksek tansiyon gibi durumları olup olmadığı tespit edilir. Aspirin ve benzeri diğer kan sulandırıcıların kullanımına mutlaka ara verilir.
Burun orta büyüklükte damarlara sahip bir organdır ve kanamaları genellikle tehlikeli boyutlara varmayıp basit tamponlarla kontrol altına alınabilir. Bazen hastalar operasyon sırasında bir miktar kan yutmuş olabilirler ve bu doğal olarak kusmayla dışarı atılabilir.
Ameliyat sonrasında özellikle ilk iki gün burundan hafif pembemsi bir akıntı olması beklenen bir durumdur.
Günümüz teknikleriyle, ehil ellerde yapılan operasyonlarda pek görülmemekle beraber, eğer ameliyat sonrası sürekli devam eden taze bir kanama söz konusu olursa mutlaka hekime haber verilip danışılmalıdır.
Burun estetiği sonrası iz oluşumu, kullanılan teknik, hastanın cilt tipi, varsa kesinin yeri, uygulayan cerrahın el becerisi gibi unsurlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Çoğunlukla görünmeyen bölgelerde kalırlar.
Açık teknikli ameliyatlarda, burun deliklerinin ortasındaki doku, yani Kolumella üzerindeki, Ters- V şeklinde açılması tercih edilen kesi çok küçüktür ve karşıdan bakıldığında görülemeyecektir. Kapalı ameliyatlarda burun deliklerinin içinde kalan izler ise hiçbir şekilde belli olmazlar. Tüm izler ameliyattan sonraki haftalarda git gide solarak belirsizleşirler. Ameliyat sonrası iz geçiren krem kullanmak ve kesi olan yeri güneşten korumak gibi önlemler izin çabuk iyileşmesine yardımcı olur.
Günümüzde doğal burun estetiğinin önemi ve güzelliği iyice anlaşılmış bulunmakta. Eskiden burun estetiği dendiğinde tek tip bir burun idealize edilirdi. Çoğu ameliyatların sonucunda tipik bir şekilde, üstü kaydırak biçiminde, ucu sivri ve oldukça kalkık, incecik küçük burunlar belirmişti. Bulunduğu yüze yakışmayan, herkesinkiyle aynı modelde, ameliyatlı olduğu hemen anlaşılan burunlar...
Tıbbın her alanında olduğu gibi, estetik ameliyatlarda da ilk hedef, var olana zarar vermemektir. Fazlaca küçültülmüş ve inceltilmiş burunlarda sağlık açısından sorunlar oluşacaktır. Aşırı küçük ya da büyük burun delikleri, çökmüş bir çatı gibi sonuçlar hem sağlık hem de estetik açısından oldukça mahsurlu olacaktır.
Oysa başarılı kabul edilebilecek bir burun estetiği ameliyatı sonucunda, sağlıklı fonksiyonlarını yitirmemiş olan, yüzün geri kalanıyla uyumlu ve kendi yapısı içinde dengeli bir burun elde edilmelidir.
Günümüzün gelişen estetik anlayışı ve modern teknikleri sayesinde, doğal sınırları aşmayan, yüzünüze uyumlu, deformeleri giderilmiş, profesyonel gözle bakılmadıkça ameliyatlı olduğu anlaşılmayan, sağlıklı ve güzel buruna sahip olmanız mümkün.
Ameliyat öncesinde kişiye özel bir tasarım üzerinde çalışıp, burun çatısını koruyarak, alınması gerekli olmayan dokuları ve kemikleri almayıp şekillendirme yaparak, doğal güzellikte bir burun elde edilebilir.
Konusunda uzman ve deneyimli ellerde, beklentilerinizin sağlık ve estetik açısından iyice değerlendirilmesinden sonra, titiz ve özenli bir çalışmayla harika sonuçlar alabilirsiniz.
Bir sebeple burun kökü ile burun ucu arasında çukur oluşması ve bu nedenle burnun daha basık ve çökük gözükmesi durumu “Burunda çökme” olarak ifade edilir. Burunda çöküntü oluşması “Semer burun” veya “Boksör burnu” olarak da tabir edilir.
Bazı ameliyatlardan sonra burun ucunun yer değiştirmesi burun ucu düşmesi olarak tabir edilir. Bunun sebebi dokuların gerginliğinin, sertliğinin yeterli olmamasıdır. Herkeste görülebilecek bir durum değildir. Daha çok ileri yaşta yapılan operasyonlarda veya burun derisi normalden kalın ve büyükse rastlanabilen bir durumdur.
Üç boyutlu ultrasonik ses dalgaları ile kesme ve törpüleme işlemi yapılması Piezo olarak adlandırılır.
Burun kemikleri bir mikro testere kullanılarak, mikron seviyesindeki titreşimlerle şekillendirilir ve bu da kemik üzerinde yapılacak olan bazı manevraları mümkün kılar. Burun kemiğinde daha hassas bir şekilde çalışılabildiğinden, oluşabilecek istenmeyen sonuçların riski azaltılmış olur.
Ayrıca, Piezo çevredeki damarları ve yumuşak dokuya zarar vermeyecek şekilde dizayn edildiğinden sadece kemik üzerine etki eder. Bu sayede ameliyat sonrası daha az şişlik ve morluk oluşabilmektedir.
Burun estetiği yılın her döneminde, her mevsimde uygulanabilen bir operasyondur. Bununla birlikte her mevsimin kişiye göre avantajları ve dezavantajları bulunabilir.
Bu nedenle karar vermeden önce bir uzmana danışmalı ve sizin için hangi zamanın daha uygun olacağına birlikte karar vermelisiniz.
Örneğin kış aylarında nezle ve grip daha sık görüleceğinden, operasyon sonrası süreci olumsuz etkileyebilir. Fakat bununla beraber kışın ödem ve kanama olasılığı daha düşüktür.
Yaz aylarında başarılı bir şekilde operasyon geçirilebilir. Fakat ödem ve kanama riski açısından burnunuzu aşırı sıcak ve direkt güneş ışınlarından korumanız gerekir.
İlkbahar ve sonbaharda, mevsim geçişlerinde alerjiler daha sık görülür. İyileşme sürecini daha rahat geçirmek için alerjik bünyeli kişilerin bu unsura dikkat etmesi önerilir.
Burun estetiği ameliyatı öncesinde kan sayımı, pıhtılaşma değerleri, bulaşıcı hastalık taraması gibi testler yapılmaktadır. Ayrıca akciğer grafisi ve kalp için EKG çekilebilir. Duruma göre cerrahınız veya anestezi hekimi başka tetkikler de talep edebilirler.
Tüm dünya hekimlerince, büyük bir çoğunlukla kabul edilen görüş, zorunluluk olmadıkça, hamilelik ve süt verme döneminde herhangi bir cerrahi müdahalenin uygun olmadığı yönündedir.
Uygulanacak olan cerrahi bir müdahale ve anestezi hem anneyi hem de bebeği etkileyebilir. Özellikle bebeğin organlarının oluşmaya başladığı dönem olan ana rahmindeki ilk üç ay çok önemlidir. Bu nedenle en ufak bir hamilelik olasılığının bulunmadığını iyice araştırmak gerekir.
Öte yandan anne ve bebek sağlığı açısından kişinin sağlıklı nefes alıp vermek ve yeterli oksijen alımı çok önemlidir. Bu nedenle, kemik eğriliği, burun eti ve benzeri sorunların mümkünse hamile kalmadan önce çözülmesi gerekir.
Genel olarak burun ameliyatlarının iyileşme süreci 6-12 ay arasında tamamlanır. Bu süreçte hamile kalmak bazı sorunlara neden olabilir. Hamilelikle birlikte değişen hormon dengesi sonucunda burunda ve burun etlerinde şişme oluşur. Burun ameliyatları sonrası yaşanan ödem ve tıkanıkla birleştiğinde bu durum sağlık sorunlarına yol açar.
Tüm bu sebeplerden dolayı, burun ameliyatı geçirmek isteyen kadınlar, hamile kalmadan en az 6 ay önce veya doğum sonrası süt verme evresinden sonra operasyon geçirebilirler.
Doğumdan sonraki ilk 6 ay, anne sütü tek besin olduğu için, ameliyatın bu zamana denk getirilmemesi önemlidir. 6. Aydan sonra anne sütüyle beraber ek gıdalara geçilmesinin ardından operasyon planlanabilir.
Ancak, zorunlu bir ameliyat söz konusu ise bebek için anne sütü önceden biriktirilip biberonla verilerek ameliyat olunabilir. Operasyondan 8 saat sonra emzirmeye devam edilir.
Ameliyat için yurtdışından gelecek olan hastalar ülkede kalmak üzere 10 gün ayırmalılar. Gerekli tetkik ve muayenelerinin yapılması, burnun tasarımı ve ameliyat detaylarının görüşülmesi için ameliyattan en az bir gün önce ülkeye gelinmelidir. Çoğunlukla ameliyatın olduğu gece hastanede kalınmaktadır, sonraki günler ev ya da otelde konaklamaya geçilebilir. Operasyondan sonra 7-8 gün hastanın yakın takibi devam eder ve sonrasında cerrahınızın yapacağı kontrolün ardından seyahat edebilirsiniz.
Hastanın durumuna ve uygulanan ameliyatın türüne değişmekle beraber genellikle 1 gün hastanede yatış gerçekleşir. Bu sayede ilk gece hasta açısından daha konforlu ve güvenli geçecektir. Akıntı oluşumu, bandaj değişimi, beslenme, ilaç alımı, yatış pozisyonu gibi detaylar profesyonel olarak takip edilmiş olur. Ağrı kesiciler de damar yoluyla alınabilir ve daha kolay etki ederler.
Hastanın durumuna ve operasyonun içeriğine göre değişkenlik gösterebilse de genellikle 2-3 günde burundaki tamponlar çıkarılır.
Bazı vakalarda cerrah tampon kullanmaya gerek duymayabileceği gibi, ileri seviyede eğrilik, travma geçmişi, zor bir düzeltme ameliyatı gibi ender vakalarda tamponlar 1 haftaya kadar burunda tutulabilir.
Burun ameliyatlarından sonra, gazlı bezlerle yapılan ve ağrılı zorluklara yol açan tamponlar çoktan tarihe karıştı. Uzun yıllardır tampon sorunu için çok çeşitli çözümler geliştirildi.
Geçirilen ameliyatın türüne göre seçilebilen, içinde hava kanalı olan silikon veya yumuşak sünger tamponlar, çıkartılmasına gerek olmayan çeşitli tipte eriyen tamponlar günümüzün gelişen tıbbında rahatlıkla kullanılabilmektedir.
Hava geçişini sağlayan, yapışmayan, şiddetli ağrıya sebep olmayan bu yeni nesil konforlu tamponların takılması da çıkarılması da kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilir.
Burun estetiğinden sonraki ilk üç ayda görülebilen morluk ve ödemden dolayı burnun yeni görüntüsü net olarak belirmeyebilir. Ancak yine de burnun şekli genel hatlarıyla bellidir. Burun her gün hızla iyileşip değişecek, ilk 6-7 ay sonunda şişlik ve ödemler neredeyse tamamen kaybolacaktır. Bundan sonra yine küçük değişimler devam edecek ve 1 yılın sonunda nihai görüntüsüne kavuşacaktır.
Burun estetiği sonrası masaj konusunda standart bir uygulama yoktur. Her hastanın operasyon öyküsü farklı olduğundan, masaj uygulaması da cerrah tarafından kişiye özel olarak planlanmalıdır.
Özellikle ilk bir ay cilt dokusu ve kemikler kaynaşma aşamasında olduğundan, dokunurken dahi özenli olmak gerekir. Sonrasında uygulanacak olan masaj burundaki ödemin azaltılması ve lenf drenajının sağlanması açısından yardımcı olabilir. Ayrıca ameliyat öncesindeki yapısından dolayı kaslarında kısalma, yumuşak dokularında değişim olan burunlar için de masaj faydalıdır. Burun masajı yumuşak dokulara esneklik kazandırarak, burnun yeni yapısına uyum sağlamasına destek olur.
Ancak unutulmamalıdır ki, bilinçsizce ve hatalı uygulanan masaj yarardan çok zarara sebep olur. Bu nedenle masaj uygulaması muhakkak hekiminizin önerdiği zaman, onun tavsiye ettiği şiddette ve stilde uygulanmalıdır.
Burun estetiği sonrası yaklaşık 1-2 hafta dinlenilmesi tavsiye edilir. Kullanılmış olabilecek dikiş, splint veya alçılar da yaklaşık 1 hafta sonra alınır.
Ancak, yine de sosyal yaşama ve iş hayatına dönme kararı kendinizi yeterince iyi hissetmenize bağlıdır. Doktorunuzun uyarılarını dikkate alarak ve bazı önlemler eşliğinde daha erken bir zamanda da işe dönebilirsiniz.
Burun deliklerinin tasarımı ve simetrik olmaları burun estetiğinin en önemli unsurlarındandır. Fazla büyük ya da küçük, asimetrik veya düzensiz şekilli burun delikleri estetik ameliyatla düzeltilebilir. Ayrıca sağlık açısından da belli bir açıklıkta ve oval bir görünüme sahip olmaları beklenir.
Burun estetiği ameliyatları, kişinin isteğine bağlı özel operasyonlar olduğu için SGK ödeme kapsamına girmez.
Ancak sağlık sorunu ve nefes alma zorluğu yaratan burun kemiği eğriliği, burun etlerinin küçültülmesi, sinüs operasyonu gibi işlemler ödeme kapsamına girer. Estetik ile birlikte gerçekleşecek kombine ameliyatların bu kısımları için SGK’ya başvuru yapılabilir.
Burun ameliyatı sonrası gözaltlarında ve çevresinde oluşan şişlik ve morluklar çoğunlukla 1 hafta 10 gün sonrasında azalır. Genellikle 3-6 ay içerisinde neredeyse tamamen yok olur. Son şeklini alması ise 1 yıl kadar sürer.
Burun ameliyatlarında eskiden çok yoğun şişme ve morarmalar görüldüğü doğrudur. Fakat günümüzde kullanılan teknikler ve teknolojik gelişmeler sayesinde artık çok daha az karşılaşılan durumlardır. Ameliyat sırasında alınan önlemler, tampon kullanılmadan yapılan ameliyatlar, ameliyattan sonra uygulanan soğutucu maskeler, şişme ve morarmanın oluşmamasında ya da en aza indirgenmesinde oldukça etkili yöntemlerdir. Kişinin doku yapısına ve alerjik olup olmamasına bağlı olarak alınan tüm önlemlere ve tedavilere rağmen oluşabilecek şişlik ve morluklar en fazla bir hafta, on gün sonra geçmektedir.
Operasyon sırasında estetik ve fonksiyonel amaçlı yapılan müdahaleler, burnun koku alma işlevini gerçekleştirdiği kısma uzaktır. Yani o alanda hiçbir kesi vs. müdahale yapılmadığı için hiçbir burun ameliyatı sonrasında koku alma fonksiyonunun etkilenmesi mümkün değildir.
Yalnızca ameliyattan sonra kısa bir süre burundaki ödeme bağlı olarak hafif bir burun tıkanıklığı olacak, bu da şişlikler geçene kadar koku almayı bir miktar etkileyecektir.
İdealinizdeki buruna çok yakınsanız ve sadece burun ucunda ya da deliklerinde rahatsız edici bir görünüm varsa, günümüz teknolojisiyle ufak bir cerrahi müdahale yeterli[...]
Devamını OkuBurnunun genel görüntüsünden şikâyetçi olan kişiler için ameliyatsız bir burun düzeltme işlemidir. Kişinin rahatsızlık duyduğu duruma göre, bu işlemden sonra burun şekil[...]
Devamını OkuAlın bölgesindeki kırışıklıkların ve çizgilerin ortadan kaldırılması için yapılan bir dolgu enjeksiyon yöntemidir. Alın bölgesindeki çizgilerin içerisine hyarulonik asitli[...]
Devamını OkuKulakların baş ve yüz ile doğru orantılı ve doğru konumda bulunmaması, estetik açıdan hoş olmayan bir görüntüye sebep olabilir. Halk arasında "Kepçe Kulak" olarak[...]
Devamını Oku